17 Temmuz 2010 Cumartesi

Başlarken...

Adımızı söylememiz gerektiğinde, hiç düşünmeden, çok basit bir motor hareketle, beynimizin kıvrımlarından çıkarıp dilimize getiririz. Yine hiç düşünmeden; iş hayatında, aile hayatında, sporda, kısaca hayatın herhangi bir kulvarında nihai hedefi “başarı” olarak tanımlarız. Kendilerini bekleyen hazin sondan habersiz kelebeklerin ışığa göçü gibi bizler de başarı hedefinin göz kamaştıran cazibesi etrafında telef olacağımızdan bihaber, onun karşı konulamaz çekim gücüne kapılırız. Nice hayatlar kriterleri hiç belli olmayan bu yolculuğu tamamlayamadan son bulacaktır.

Başarı; ulaşmak kadar taşımanın da, muhafaza etmenin de zor olduğu bir hedeftir. Hepimiz çeşitli vesilelerle birilerine başarılı olması için telkinlerde bulunurken, başarıya giden yollardan öğütler veririz. Başarı öylesine tarifsiz bir hazinedir ki, çok olması durumunda öğüt verende bile kıskançlık doğurur. İnsanın imrenerek, gıpta ederek bakmasına hatta biraz daha ileri giderek karşısındakinin başarılı olma durumunu tamamen şans faktörüne yüklemesine sebep olur. Bu şekilde başarıyı basitleştirerek üzerimizdeki başarısızlık stresini azaltırız. Kendimiz ulaştığımızda büyük fedakarlıklar ve emek gerektiren, bizim dışımızdakiler ulaştığında çoğu zaman şansa bağlı olan bir olgudur başarı.


İşin özü başarı kavramı, ulaşıldığında baş döndüren, ulaşabilmek için sayısız yaşamların feda edildiği, erişenin içini yakan, yaklaşanı ısıtan, uzağında kalanın da ilham ışığı olan her yaşamda farklı bir anlam ifadesi taşımaktadır.

Başarıya giden yol haritamızda insanlığımızdan ödün vermez, kişiliğimizi, onurumuzu, gururumuzu dik tutabilirsek, ulaştığımızda başarının efendisi olur, ona hükmedebiliriz. Ancak başarıya ulaşmak için, sahip olduğumuz değerlerimizden, insanlığımızdan, sevme-sevilme açlığımızdan, kişiliğimizden ödünler verirsek, oraya ulaştığımızda hedefinin esiri olmuş birer bağımlıya dönüşürüz.
Unutmayalım ki; sahip olmak için uğruna uğraş verdiğimiz başarı, ileride kaybetme korkusu olarak karşımıza çıkacaktır. Güç topluyoruz derken, başarımız bizim geleceğimiz ve tercihlerimiz hakkında söz sahibi olmaya başlayacaktır.


Yayın hayatımın bu ilk yazısında, hepinize esiri olacağınız korkular içermeyen yollardan ulaşacağınız başarılar dilerim.
Bengi HIŞIR